Kabul ve Kararlılık Terapisi (Acceptance and Commitment Therapy-ACT) üçüncü dalga olarak da adlandırılan, kendindelik (mindfulness) ve kabul (acceptance) temelli müdahaleleri içeren bilişsel-davranışçı terapiler arasında yer alır. 1960’lı yıllarda ilk formu ortaya çıkan Davranışçı Terapi Psikanalize bir tepki olarak literatürdeki yerini almıştır. Birinci dalga Davranışçı Terapi içsel deneyimlere odaklanmak yerine bireylerin gözlenebilen, kontrollü bir ortamında ölçülebilen davranışlarına dikkat ediyordu fobilerde oldukça etkili sonuçlar verebiliyordu fakat duygu ve düşüncelerde yetersiz kalabiliyordu. Depresyonda yetersiz kalması ve insanların her uyarana aynı tepkiyi vermemesi davranışçı yaklaşımın yetersizliğini daha net görmesini sağladı . 1970 ‘ li yıllarda çıkan BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi ) ise düşünce ve inanç sistematiği üzerinde yoğunlaşarak davranış örüntülerini anlamaya çalışıyordu böylece Bilişsel ve Davranışçı yaklaşımların bir araya gelmesiyle ikinci dalga olarak isimlendirilen Bilişsel Davranışçı Terapi ortaya çıkmış oldu. Bilişsel Davranışçı Terapi düşünce ve inançları daha çok kontrol etme ve değiştirmeye odaklandığı için kişinin duygularını ikinci plana atmaktaydı. Kabul ve Kararlılık Terapisi ise, duyguların kabulü ve değişimde kararlılık ana fikriyle üçüncü dalga olarak literatürde yerini almış oldu.
Kabul ve Kararlılık Terapisi Teknikleri
Bilişsel davranışçı terapiden (CBT) farklı olarak, ACT’nin amacı, rahatsız edici bilişsel çarpıtmalar, duygular veya dürtüler gibi hoş olmayan içsel deneyimlerin sıklığını veya şiddetini azaltmak değildir. Bunun yerine amaç, bu deneyimleri kontrol etme veya ortadan kaldırma mücadelenizi azaltırken, aynı zamanda normal sosyal etkinlik ve aktivitelere katılımınızı artırmaktır.
ACT tedavisinin süreci altı bileşen içerir:
Kabullenme: Bu, içsel düşüncelerinizin ve duygularınızın, onları değiştirmeye veya görmezden gelmeye çalışmadan gerçekleşmesine izin vermek anlamına gelir. Kabullenme aktif bir süreçtir.
Bilişsel ayrışma: Bilişsel ayrışma, kendinizi içsel deneyimlerinizden ayırma sürecidir. Bu, düşünceleri basitçe, zihninizin onlara kattığı önemden arındırılmış düşünceler olarak görmenizi sağlar.
Bağlam olarak benlik: Bu, kendiniz hakkındaki düşüncelerinizi eylemlerinizden ayrı olarak görmeyi öğrenmeyi içerir.
Mevcut olmak: ACT, çevrenize karşı dikkatli olmanızı ve dikkatinizi içsel düşünce ve duygulardan uzaklaştırmayı öğrenmenizi teşvik eder.
Değerler: Bunlar, yaşamınızda sizi harekete geçirecek kadar önemli olan konseptlerdir.
Bağlılık: Bu süreç, terapide kapsanan ilkelere dayalı olarak davranışınızı değiştirmeyi içerir.
ACT terapisi sırasında terapistiniz bu kavramları hayatınıza nasıl uygulayacağınızı öğrenmenize yardımcı olacaktır. Size kabullenmeyi ve bilişsel ayrışmayı nasıl uygulayacağınızı öğretebilir veya düşünce ve duygularınızdan farklı, kendinize dair farklı bir tarafı tanımanıza yardımcı olabilirler.